HASDER’in Dijital Zanaatkârlar Haritası projesi kapsamında gerçekleştirdiğimiz söyleşilerde bu kez Kök Ayna restorasyon ustası olan Ulus Beledoğlu’yla bir araya geldik.
Emeklilik Sonrası Zanaata Yolculuk
1958 yılında Küçükkaymaklı’da doğan Ulus Beledoğlu, eğitimini Lefkoşa Türk Lisesi’nde sürdürmüş, lisans eğitimini ise Hacettepe Üniversitesi’nde İşletme bölümünde tamamlamış. Hayatı boyunca muhasebe bürolarında, ticaret bankasında, gazete dağıtım sektöründe ve esnaflık yaparak farklı alanlarda çalışmış.
Emekli olduktan sonra ise, kök ayna restorasyonuna HASDER’deki diğer ustaları gözlemleyerek ve kendi deneyimleriyle adım atmış. 2017 yılından bu yana HASDER’de aktif olarak ustalık ile çalışmalarını sürdürmektedir.
Aynalara Yeni Bir Ömür
Ulus Beledoğlu, ayna restorasyonu yaparken belirli adımları takip ettiğini söylüyor. Öncelikle aynadaki hasarları tespit ediyor; ardından sağlam taraftan kalıp alarak simetriyi sağlıyor ve döküm yöntemiyle eksik bölümleri tamamlıyormuş.
Eğer benzer bir ayna varsa, o parçayı da referans alarak restorasyon sürecini yürütüyor. Daha sonra eksik parçaları tamamlıyor, delikleri ve çatlakları dolduruyor, boyamaya hazır hâle getiriyor. Son adımda ise ayna boyanmak üzere ustalara gönderiliyor.
Kullanılan Malzemeler ve Deneyimler
“Kalıp çıkarma sürecinde nişasta ve silikon, motif oluşturma aşamasında ise profesyonel macun kullanıyoruz,” diyor Ulus Bey.
Ayrıca, aynaların arkasına ip yerine zincir takılmasını öneriyor. Çünkü zamanla ip çürüyüp kopabiliyor ve bu da aynanın düşüp zarar görmesine neden oluyormuş.
Aynaların İçinde Saklı Hatıralar
Beledoğlu’na göre aynalar yalnızca bir süs eşyası değil; geçmişin izlerini taşıyan hatıra objeleri.
Bazen restorasyon sırasında çerçevelerin içine sıkıştırılmış mektuplar, doğum tarihleri, notlar ve çeşitli anılarla karşılaştığını anlatıyor.
Onun için her ayna, içinde bir hikâye barındırıyormuş. Kimi zaman bir çocuğun doğum günü, kimi zaman bir sevdanın izi, kimi zaman da bir dönemin sessiz tanığı…
Kıbrıs Kültüründen Bir Mani
Kıbrıs kültürüne duyduğu bağlılığı anlatmak için Ulus Bey bize kendisine ait bir manisini söylüyor:
Sessiz tarihti oymam
Geçmişimdir dokumam
Lefkarama sestama
Bakmalara doyamam.
Bu dizeler, onun hem mesleğine hem de kültürüne duyduğu sevgiyi en sade hâliyle özetliyor.
