AKEL Merkez Komitesi’nin geleneksel “Tefkros Anthias-Thodosis Pieridis” Kültürel Katkı Ödülleri 5 Ekim 2021 Salı akşamı saat 20.00’de, Lefkoşa’da Pallas Tiyatrosu’nda düzenlenen törenle verildi.
“Tefkros Anthias-Thodosis Pieridis” Kültürel Katkı Ödülleri bu yıl seramik sanatçısı Nina Yakovu ile ilk kez bir Kıbrıslı Türk sivil toplum örgütüne,HASDER Halk Sanatları Vakfı’na verildi.
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun da konuşma yaptığı Pallas Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen ödül töreni kısa süre önce hayata veda eden ünlü Yunan sanatçı Mikis Theodorakis’in anısına seslendirilen şarkılarla başladı.
AKEL Merkez Komitesi Genel Sekreteri Stefanos Stefanu yaptığı konuşmada “kendilerini ödüllendirdiğimiz kültür yaratıcılarına, Nina Yakovu’ya ve Kıbrıslı Türk kültürel organizasyon HASDER’e yurdumuzun kültürüne katkılarından dolayı takdir ve teşekkürlerimi dile getirmek istiyorum ve onların kültürel yaratıcılık değerlerini canlı tutmaya devam etmelerini diliyorum. Özellikle HASDER’in kültür ve sanat aracılığıyla adamızda barış ve çözüm için uzun yıllardır sürdürdüğü çalışmaları ve iki toplumlu etkinliklere koyduğu katkıları da selamlamak istiyorum” dedi
Daha sonra Nina Yakovu ve HASDER hakkında hazırlanmış birer tanıtım videosu izlendi ve Ödül Komitesi Başkanı bu yıl verilen ödüllerin hangi gerekçelerle bu isimlere verildiğini açıkladı.
Ödüllerin sunumunun ardından konuşan HASDER Başkanı Kani Kanol da yaptığı konuşmada, yıllarca bu adada birlikte yaşamış,birlikte üretmiş, birlikte üzülüp birlikte sevinmiş iki toplumun zaman içinde oluşturduğu “ortak kültüre, ortak kimliğe” sahip çıkmanın, barışa giden yolun temelini oluşturacağını topluma anlatmayı kendine görev bildiğini söyledi ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
Konuşmaların ardından HASDER Halk Dansları Ekibi izleyenlerin ayakta alkışladığı kısa ve coşkulu bir gösteri ile gecenin kapanışını yaptı.
HASDER Başkanı Kani Kanol’un gecede yaptığı konuşmanın tam metni aşağıdadır:
AKEL Merkez Komitesi tarafından her yıl verilen Tefkros Athias – Thodosis Pieridis Kültürel Katkı Ödülü bu yıl sanırım ilk kez, bir Kıbrıslı Türk sivil toplum örgütü olan HASDER’e verildi. Bu ödülü çok değerli bir seramik sanatçısı olan Sayın Nina Lakovou ile paylaşmaktan büyük bir mutluluk ve onur duyduğumuzu da vurgulamak istiyorum. Bu ödülün, bizim için bugüne kadar aldığımız ödüller içinde en anlamlı ve değerli ödüllerden birisi olduğunu özellikle vurgulamak isterim.
Ne diyordu Yannis Ritsos, o ünlü “Barış” şiirinde?
“Barış ışın demetleridir yaz tarlalarında,
iyilik alfabesidir o, dizelerinde şafağın.
Herkesin ‘kardeşim’ demesidir birbirine,
‘yarın yeni bir dünya kuracağız’ demesidir;
ve kurmamızdır bu dünyayı türkülerle.
Barış budur işte.”
Hepimizin de bildiği gibi Türkiye, 1974 sonrasında adanın kuzeyinde toplanan Kıbrıslı Türkleri, daha çok “Türk” daha çok “müslüman” yapmak için nüfus aktarmaya ve toplum mühendisliği yapmaya başladığında, HASDER de 1980’li yıllarda, barışın yolunun Ritsos’un dediği gibi türkülerden, şarkılardan geçtiğine inanarak Kıbrıslıların şarkılarına , danslarına ve kültürüne sarıldı.
Yıllarca bu adada birlikte yaşamış,birlikte üretmiş, birlikte üzülüp birlikte sevinmiş iki toplumun zaman içinde oluşturduğu “ortak kültüre, ortak kimliğe” sahip çıkmanın, barışa giden yolun temelini oluşturacağını topluma anlatmayı kendine görev bildi.
Elbette bu duruş, bu çaba Türkiye ve Kıbrıslı Türk toplumu egemenlerinin ve onların işbirlikçilerinin hiç hoşuna gitmedi. Dolayısıyla bu mücadeleyi veren HASDER’liler, hatta çoğu zaman aileleri de, şu veya bu şekilde büyük bedeller ödediler.
Ödediler ancak hiçbir zaman geri adım atmadılar ve toplumun kendi özgün folkloruna, müziğine, şarkılarına danslarına, kimliğine, varlığına sahip çıkmasını sağladılar, bu konuda ciddi bir emek harcadılar. Bugün Kıbrıs’ın kuzeyinde tüm halk dansları ekipleri ortak kültürümüzün bir ürünü olan Kıbrıs halk danslarını oynuyor, sergiliyorsa bu HASDER’in çıktığı yolda, başarılı olduğunun bir göstergesidir.
Bu başarı ama ne yazık ki adamızda yeniden birleşme, çözüm ve barış konusunda sağlanamadı. Bugün her iki tarafta da, görevde, çözüm için barış için, elini taşın altına koyacak, samimi olarak çalışacak liderlerin olduğunu söyleyemeyiz.
Bunun bilincinde olarak, yıllardır yürüttüğümüz çalışmalarda ve kavgada kendimizi yorulmuş hissetsek de, bu adada barış içinde, özgür, bağımsız ve birleşik bir Kıbrıs için, hep birlikte mücadelemize devam etmeliyiz. Bizler kuzeyde çok daha büyük baskılar altında olsak da, bu konuda zaman zaman umutsuzluğa düşsek de, gelecek nesillere bir barış adası bırakmakta kararlıyız.
Bu değerli ve anlamlı ödül için AKEL Merkez Komitesi’ne, Ödül Komitesi’ne, bizimle bu sevinci paylaşan siz değerli konuklara, yıllardır çeşitli bedeller ödeyerek bu kavgada birlikte yürüdüğüm tüm HASDER’lilere ve özellikle eşlerine, ailelerine, kırk yılı aşkın bir zamandır gün oldu moral vererek, gün oldu çocuklarımızın tüm sorumluluğunu üstlenerek ama her zaman büyük bir özveriyle HASDER başkanı ve lideri olarak yürüttüğüm bu kavgada hep yanımda olan eşime ve çocuklarıma da bu vesileyle buradan teşekkür etmek istiyorum.
Son olarak da, bu akşam, yıllar içinde bu kavgada bizimle birlikte yürümüş, bize yol göstermiş fakat şimdi kalbimizde yaşamaya devam eden sevgili Kutlu Adalı, Haşmet Gürkan, Kostis Kosteas, Kipros Kyprianu ve Aristodemos Afxentiou’yu selamlayarak konuşmamı bitirmek istiyorum.
Sevgiyle kalın… Kıbrıs’ta barış engellenemeyecek!